Netflix'in İspanyol filmi 'The Champion', bir futbol maçı sırasında rakip oyuncuya zarar verdikten sonra ceza alan Atlético de Madrid'in yeni sansasyonu Diego'nun etrafında dönüyor. Ceza, menajerini ve kulüp yetkililerini, oyuncunun iyi bir sporcu olabilmesi için zihinsel olarak değişmesi gerektiğine ikna etti. Daha sonra Alejandro 'Álex' Castro adında bir psikoloji profesörü Diego'nun iyileşmesine yardımcı olması için işe alınır. İkisi arasındaki ilişki, onları kendi travmalarının ve zorluklarının üstesinden gelmeye motive ediyor. Diego'nun 'Atléti'si gerçekte var olan en büyük İspanyol futbol kulüplerinden biridir. Ancak iş başkahramana gelince, forvet takımın soyunma odasında görülemiyor!
Diego, 'Şampiyon'un senaristleri Joan Gual ve Joaquín Oristrell tarafından tasarlanan kurgusal bir karakter. Forvet gerçek bir futbol kulübünün parçası olmasına rağmen, spor draması öncelikle hayattaki aksiliklerin şefkat ve güven yoluyla üstesinden gelmekle ilgilidir. Anlatı için bir futbol takımının arka planının seçilmesinin nedeni, sporun oyuncuları iliklerine kadar sarsacak zorluklarla dolu olması. Bununla birlikte Diego, Premier Lig döneminin tartışmasız en büyük kaptanı Manchester United'dan Roy Keane başta olmak üzere geçen yüzyılın bazı önemli futbolcularına göz ardı edilemeyecek kadar benziyor.
Filmde Diego, rakip oyuncuyu ezdikten sonra ceza alıyor. Keane de aynı şeyi 2001'de oldukça benzer bir şekilde yapmıştı. Manchester City'den Alfie Haaland'ı kasıtlı olarak tekmeleyerek hayatını değiştirecek bir sakatlığa neden olmuştu. Diego'yu Keane'in daha genç versiyonu yapan şey, ikisinin de yaptıklarından pişmanlık duymamasıdır. “Onu [Haaland'ı] çivilemek ve neler olduğunu ona bildirmek istedim. Onu incitmek ve onun üzerine çıkıp şöyle demek istedim: 'Al şunu, sen kahretsin.' Bundan pişman değilim. Ancak onu yaralamak gibi bir niyetim yoktu,' dedi Keane olayla ilgili olarak. Gardiyan .
Diego'nun rakip oyuncuya saldırdıktan hemen sonra tüneldeki tartışması bize Keane'in dahil olduğu başka bir olayı hatırlatıyor. 2005'te Arsenal'den Patrick Vieira'ya bağırarak neredeyse kavga etmeye başlamıştı. Bu iki olayı farklı kılan şey, Diego'nun kendi takım arkadaşına sırt çevirmesi, Keane'nin ise gerçek hayatta bir rakip oyuncuyla karşı karşıya gelmesidir. Atlético de Madrid söz konusu olduğunda Diego'nun, yıllardır İspanyol kulübünün kurgusal karakteri gibi liderliğini üstlenen Diego Costa ile paralellik kazanması gerekiyor. 2012'de Viktoria Plzeň'den rakibi David Limbersky'ye kafa atarak dört maç men cezası aldı.
İki yıl sonra Costa, Liverpoollu Emre Can'a zarar verdiği için bir kez daha men cezası aldı ve bu da onu üç maç kenarda bıraktı. Atlético de Madrid'in 2020-2021 sezonunda La Liga'yı kazanmasına yardımcı olan Luis Suárez, rakip oyuncuları üç kez ısırmasıyla ünlüdür; bunların en önemlisi 2014'te İtalyan Giorgio Chiellini'yi ısırmasıdır.
'Şampiyon', Diego'yla kendi kaptanı arasındaki kavga yoluyla Diego'nun son derece değişken doğasını ortaya koyuyor. Rakibinizle yüzleşmek bir şeydir, ancak kendi takım arkadaşınızla savaşmak tamamen endişe verici bir şeydir. Yıllar boyunca birçok futbolcu aynısını yaptı, bu da 'güzel oyun' dünyasının ne kadar rekabetçi ve kışkırtıcı olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Filmde Diego'nun menajeri ve babası, futbolcuyu, oyuncu kavgaları geçmişi olan bir kulüp olan Manchester City'ye satma planı yapıyor. 2007'de City'den Joey Barton ve Ousmane Dabo arasında bir tartışma yaşandı, ancak ikincisi retina kopması yaşadı.
Barton, kavga nedeniyle dört ay ertelenmiş hapis cezasına ve altı maç men cezasına çarptırıldı. Newcastle United'dan Kieron Dyer'in Lee Bowyer'a karşı yumruk yumruğa kavgası ve West Ham United'dan John Hartson'ın Eyal Berkovic'e tekmesi, takım arkadaşlarının birbirlerine düşman olmasının diğer örneklerinden bazıları. Bu olaylar bize, uyumun olması gereken bir takım içinde bile futbolun kanlı hale gelebileceğini gösteriyor. Oyuncuların sadece oyuna yaklaşımlarını değil, aynı zamanda olumsuz olaylar yaşanmadan maçı bitirmek için sinirlerini nasıl sakinleştireceklerini de stratejilendirmeleri gerekiyor. Joan Gual ve Joaquín Oristrell, Diego'yu bir futbolcu olarak tasarlayarak sporun bu karmaşıklıklarını hikaye akışına entegre etmeyi başardılar, bu da karakterin kurtuluş sürecini daha da etkileyici hale getiriyor.