Conrad Chisholm: Shirley Chisholm'un Eski Kocası Nasıl Öldü?

İmaj Kredisi: Glen Wilson/Netflix

Netflix'in 'Shirley' dizisi, Amerika tarihinde daha önce yapılmamış bir şeyi yapmaya çalışan Shirley Chisholm'un Başkanlık yarışındaki çığır açan kampanyasını anlatıyor. Kongre'deki ilk Siyah kadın olarak tarih yazdıktan sonra, yıldızları hedef almaya karar verir ve 1972 Başkanlık seçimleri yarışına katılır. Elbette yol uzun ve zorlu ve yaptığı şey emsalsiz olduğundan başarı şansı rakiplerininki kadar iyi değil. Böyle devasa bir görevi üstlenmek için Shirley'nin alabileceği her türlü desteğe ihtiyacı vardır ve en büyük desteğini kocası Conrad'dan bulur.

Conrad Chisholm, Shirley'nin Siyasi Hırslarını Tüm Kalbiyle Destekledi

Conrad Chisholm, Jamaika'nın Montego Bay şehrinde John ve Zillah Chisholm'un çocuğu olarak dünyaya geldi. Anne ve babasının on iki çocuğundan beşincisiydi ve 1946'da Amerika'ya göç etti. New York City'de bir ev buldu ve Harlem'e yerleşti. Manhattan'ın tekstil bölgesinde çalışmaya başladı ve daha sonra bir Automat'ta iş buldu. Kısa süre sonra Columbia Üniversitesi'nde müstakbel eşi Shirley ile tanıştı ve 1949'da 'Batı Hindistan tarzı büyük bir düğünde' evlendiler. Çift, Bedford-Stuyvesant mahallesinde bir ev buldu. Çocuk sahibi olmaya çalıştılar ama iki kez düşük yaptılar ve sonunda hiç çocukları olmadı, özellikle de Shirley'nin gelişen siyasi kariyeri nedeniyle.

Conrad, 1951'de New York Araştırma Okulu'ndan mezun oldu ve özel dedektif olarak çalışmaya başladı. 'Engellilik vakalarına ilişkin sigorta talepleri' konusunda uzmanlaşmış bir özel güvenlik teşkilatında çalışıyordu. Conrad çoğunlukla ihmale dayalı davalarla çalışıyordu ve işi onun çok seyahat etmesini gerektiriyordu. Eşi başkanlık seçimleri için kampanya yapmaya karar verince işine ara verdi.

Shirley'nin tamamen kampanyaya odaklanmış olması ve büyük bir baskı altında olması nedeniyle Conrad, onunla ilgilenildiğinden emin olma görevini üstlendi. Ayrıca kampanyanın ilk aşamasında koruması olarak görev yaptı ve kendisine yönelik yaklaşık üç doğrulanmış tehdidin ardından güvenliğine daha fazla odaklandı. Sonunda, özellikle diğer adayların da benzer tehditlerle karşı karşıya kalmasından sonra, ABD Gizli Servisi tarafından kendisine koruma sağlandı. Bunun dışında personel sorumlusu olarak da görev yaptı ve Shirley'nin konuşmalarını kendisi yazmasa da araştırdı.

Adaylığını açıklayan ilk Siyah kadın olmak ve ülkenin Başkanı olma arzusu, kendi toplumundaki pek çok insan tarafından iyi bir hamle olarak görülmedi. Pek çok kişi onun siyasette kariyer yapmak yerine kocasına ve ailesine bakması gerektiğini düşünüyordu. Ancak Conrad bu yorumlardan rahatsız olmadı ve başkalarının fikirlerinin karısına olan desteğini belirlemesine izin vermedi. Kendisini takımın resmi 'moral oluşturucusu' olarak gören şunları söyledi: 'Eğer bir erkekseniz ve olgun bir adamsanız, karınızın yıldızlığını korumak için her şeyi yaparsınız.'

Shirley ile Conrad arasında işler ne kadar iyi olsa da evlilikleri uzun sürmedi. 1977'de çift boşandı. Shirley yeniden evlenirken Conrad bir daha asla evlenmedi. ABD Virjin Adaları'nda bir süre vakit geçirirken New York'ta kaldı. Hayatının son yıllarında Florida'ya taşındı. 27 Kasım 2009'da 93 yaşındayken doğal sebeplerden öldü ve West Palm Beach'teki Hillcrest Memorial Park'ta toprağa verildi.